
Adam okuduğu gazeten başını kaldırdı. Koyu çizgilerle çizdiği sütunun “Vinç Operatörü” başlığını daha geniş çerçeveye aldı. Elindeki sarma tütünün ucunda uzayan külü tablaya götürdü.
“İş buldum” dedi, karısına.
Kadın akan çatının altındaki kovaların yerini değiştirirken bu seslenişi duyup duymadığını hiç belli etmedi.
“İş yeri iki saat uzakta, olsun” dedi adam.
Kadın çocuklarını okula göndermiş, kesilen yağmuru fırsat bilip kovaları kapının ağzına toplamıştı.
Evin tek kuru yerine taşıdığı televizyonu izliyordu kadın.
“Tuzla’da işçi ölümü: Vinç operatörü yükün altında kaldı” ibareli haber bandı gözünün önünden birkaç kez geldi geçti.
Kalktı, mutfağa gidip geldiğinde elinde toz bezi vardı.
Bol seyircili illüzyon gösterisinde buldu kendini kadın.
Bezle ovaladı sayısız kez boşluğu. Renkli kutuyu yok etti.
Aniden bastıran yağmurla kadın tekrar kovaları akan yerlere taşıdı.