
Mıstıkıs ismi ortaokul birinci sınıfta en yakın arkadaşım Kadir tarafından iliştirilmişti yakama. Cumartesi günü Tommiks kitaplarını okuyup mahallenin savaş meydanında talimler yaparken ansızın ağaç dalından uydurduğu tabancayı başıma doğrultup:
-Hey Mıstıkıs ellerini başının üstüne koy, teslim ol! deyivermişti.
Ellerindeki tahta tabancalarla etrafımızı kuşatan diğer çocuklar “Mıstıkıs! Mıstıkıs!” diyerek alkışlamaya alaya başlamıştı. Önce kızmış, onları kovalamış; ben kızdıkça kovaladıkça “Mıstıkıs”ın gerçek adımın yerine geçmeye başladığını görünce artık susmuş, kabullenmiştim. Okulda her yerde Mıstıkıs olmuştum, adımdan memnundum. Asıl adımı öğretmen yoklamada söylediğinde bile Mıstıkıs’ı bekler, arar olmuştum.
Zaman akıp geçmiş takvimlerde. Karanlık odada gözlerim bağlı. Acı çeken insan feryatları dinliyorum günlerdir, sıramı bekliyorum. Kaba saba adamların ağzında küfrün bini bin para. Kaç gün geçti bilmiyorum; saat, zaman sıyrılıp çıkmış kadranından. Dilim bir kenti aydınlatacak kadar elektrik yüklü. Başımda uğultulu ormanların iç baygınlığı… Teslimiyet mi, ihanetle kahramanlığın ince çizgisi ne?
Koşuşturmaca, bir telaş karanlıkta gelen konuğu bekleyen gölgeler. Kapı sesi:
-Bu it satmayacakmış kimseyi, dedi bir tanesi.
Adam öne düşen başımı sertçe saçımdan yakalayıp kaldırdı. Oda tahta tabancalı çocuklarla doldu birden. O, sessizliğe dökülen bir hayretle mırıldandı:
-Mıstıkıs.
“Mıstıkıs” Sounds like a cool name to me. 🤠🔥
BeğenLiked by 2 people
Its originally is “Mustafa”. “Mıstıkıs” is the kind of translation of Tom Mix.
BeğenLiked by 2 people